15 Temmuz 2008 Salı

Müjde Ar ile Çok İlginç Röportaj

Vatan Gazetesinden bir muhabirin Müjde Ar ile yaptığı şok edici röportajı ilk kez yayınlamaktan gurur duyuyoruz.Röportaj çok uzun olduğu için birkaç parça halinde yayınlayacağız.Bugün birinci kısmı yayınlıyoruz.İyi günler...



Kontrol edilemez tarafınızı annenizden mi aldınız?

-Anneme, biraz da babama benziyorum. Bir de deli teyzem vardı, yüksek fizikçi-matematikçi ona da benziyorum.

Deli kelimesi ailede çok mu kullanılır?

-Bizim gibi sonradan isim kondurulanların ötesinde ailemde gerçekten raporlu deliler de var. Büyük dedelerim, teyzem, teyzemin kızı. Onlar tımarhaneye girip çıktı, raporları bile var.

Aysel Gürel de çok uçlarda yaşardı...

-Evet, annemi de "Acaba raporluk bir durumu var mı?" diye doktora götürdük. Çünkü öbür insanlara benzemiyordu. Fakat doktor annem için 'Fartı zekadan mütevellid bir ruhaleti ezcümle deha' teşhisi koydu. Yani fazla zeki. Bu arada doktorunun da durumu tartışılır. Acaba bu teşhisi doğru mu koydu yoksa o da Aysel gibi uçuk muydu?.. (gülüyor)

Annenize benzettiğiniz başka yanlarınız var mı?

-Annemin gençlik resimlerine baktığımda dudaklarımın ona çok benzediğini fark ettim. Dudaklarım anneminkiler gibi geliyor. Çok özlediğim vakit dudağımın ince kenarını okşuyorum, sanki annemi okşuyor gibi oluyorum. Bir de annemin hırsızlık korkusu vardı. Hep bir şeylerini çalacaklar sanıp tedbirli davranırdı. Kız arkadaşlarımız eve geldiği zaman annem, "Kızım sakın benim bir şeyimi çalmayın tamam mı?" derdi. Ben de aynı annem gibi oldum. Eve iş yapmak için biri geliyor hemen, "Aman çocuğum sakın bir şeyimi çalma" diye uyarıyorum.

Bir de genç erkekleri çok severdi...

-Annem hastaneye yattıktan sonra yemeklerini yemiyor, ilaçlarını içmiyordu. 22 yaşında, çok yakışıklı bir hasta bakıcı vardı. İlaç yuturacağımız vakit o çocuğu çağırıp "Bak Erkan geldi" diyorduk. Yarı komada gibiydi ama Erkan'a göz ucuyla bakıp cilveli bir şekilde ağzını açıyordu. Keşke onun gibi olabilsem, ölüm döşeğinde erkek hasta bakıcıya kırıtabilsem. Annemin cenazesinde bile duasını okuyan hoca çok genç ve yakışıklıydı. İçimden "Aysel bunu da ayarladın" dedim.

Gerçek aşkı kimdi?

-Torunu Söz'ün yeri onun için ayrıydı. Ama ben 15-16 yaşlarındayken annemin bir gitariste aşık olduğunu hatırlıyorum. Çocuk annemi terk etti. Annemin aşk acısıyla günlerce ağladığını ilk kez görmüştüm. 30 sene sonra da Serdar Ortaç'a aşık oldu.

Hiç yorum yok: